ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Yenilikçi Kavramlar ve Bilgiler

YENİLİKÇİ KENTSEL SU YÖNETİMİ  STRATEJİLERİ

 

Su Politikaları Derneği

2050 yılında dünyada 6 milyara yakın insanın kentlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu kentlerin büyük bölümü bugün bile trafik, plansızlık, yetersiz enerji ve su temini, yetersiz altyapı, iklim değişimi etkileri, deprem, taşkın riskleri ve bu risklerin kötü yönetimi, kayıtsız ekonomi , iklim ve savaş göçmenleri güvenlik  gibi baskılarla karşı karşıyadır.

UNHCR ‘nin 2017  raporuna göre dünyada ülke içindeki göçmenlerin   %80’i ile  çeşitli şekillerde göçe zorlanan  mültecilerin  %60’ı kamplar yerine kentlerde yaşamaktadır.

Kentlere göçlerin artması kent yönetimi üzerinde  daha çok su, gıda ve enerji temini gibi yaşamsal ihtiyaçların karşılanması  baskısının arttırıyor. İklim değişimi ise kuraklık , kent selleri riskleri ve sıcaklık dalgaları yaratmanın  yanısıra deniz suyu yükselmesi ile kentlerin fiziki geleceğini de tehdit etmektedir.  Bu anlamda özellikle bu baskılarla karşılaşmakta olan kentlerde iklim değişimine adaptasyon ve zararların önlenmesi konusundaki tedbirlerin önceliği artmaktadır.BM Raporlarına göre gelecek 30 yıl içinde kentlerin su ihtiyacında %50-70 oranında artış beklenmektedir.

 

İKLİM DEĞİŞİMİ  ETKİSİ ALTINDA YENİLİKÇİ KENTSEL SU YÖNETİMİ

 

Kentlerin su yönetiminde sürdürülebilirliği arttıracak önlemler için  idari-teknik ve sosyo-kültürel iki alanda eşgüdümlü olarak yapılacak çalışmalar önem taşımaktadır. Bu çalışmalar apartman-site ölçeği, mahalle ölçeği ,ilçe -kent ölçeği ve  bölge -havza ölçeği gibi 4  ölçekte  gerçekleşebilir.

 

Suyu  Daha Verimli Kullanan Kentler Oluşturmak için 3R Formulü

 

Nüfusu hızla artan kentlerde  sürdürülebilir su yönetimi için  yakın gelecekte çok kullanılacak olan bir çevrime göz atalım.  Bu çevrim suyun verimli kullanılması çevrimi olup   ingilizce  olarak “Reduce, Reuse, Re-water-cycle” kavramlarının başharfleri ile (3R) tanımlanmaktadır.Burada sözü edilen Azalt ,Tekrar Kullan, Su Çevrimi Oluştur ( Reduce, Reuse, Re-water-cycle) kavramlarının anlamları aşağıda açıklanmıştır.

 

Azalt (Reduce): Su kullanımının daha bilinçli yapılması ile kullanılacak su miktarındaki azalma , kayıp ve kaçakların azaltılması ,bir diğer deyişle kişisel su ayakizinde azalma olarak açıklanır.

 Tekrar Kullan (Reuse): UN-Water departmanına göre tüm dünyada  üretilen atık suyun % 80’i arıtılmadan ve tekrar kullanılmadan ekosisteme verilmektedir. Ancak fiziksel su sıkıntısı içinde olan ülkelerin (İsrail) özellikle kentsel atık suyun tekrar kullanımı konusundaki  başarıları ve teknolojik gelişmeler de bu tekrar kullanımın artmasını teşvik eder niteliktedir. Türkiye’de de bazı belediyelerimiz atık sularını arıtıp bu suyun  tarımsal sulamada kullanılmasına yönelik projeler geliştirmiş örneğin Kayseri Belediyesi böyle bir  projeyi uygulamaya geçirmiştir. .Bu konuda dünyadaki örnekler de artmakta olup örneğin ABD Atlanta Eyaletinde okulların kullanma suyunun %40 ‘ı arıtılmış atıksudan  karşılanmaktadır.

 

Su Çevrimi ( Re-water cycle) : Yukarıda sözü edilen  tekrar kullanım kavramı (reuse) ile su çevrimi (Re-cycle) kavramı  benzer gibi görünse de farklıdır.  Re cycle kavramına  su(water ) terimi eklenip   kavram Re-water-cycle olarak ifade edildiğinde  anlam tamamen farklı olmaktadır.

Burada tekrar kullanım (Reuse) kavramı atık suyun tekrar kullanımı için yeni yöntemlerin bulunmasını içerir. Çevrimiçi  suyu ise  (Re-cycled  water)  buharlaşmanın , yoğuşmanın  ve su oluşumunun sürekli  bir çevrim içinde yer aldığı bir  su kaynağıdır. Suyun çevrime sokulması  faydalı ancak zor bir süreç olup  bu geçiş sırasında su bir ortamdan diğerine geçebilir.

 

Bu çevrim  kentsel atık suyu arıtıp bu suyu  kentsel su temini çevrimi içine alarak da yaratılmaktadır. Gelişmiş ülkeler kentsel ve endüstriyel atık sularının ortalama yaklaşık %70’ini  gelişmekte olan ülkeler %28- %38’ini azgelişmiş ülkeler ise % 8’ini arıtmaktadır .

 

Yağmur Suyu Depolama

 

Şehir suyundan yararlanan sektörlerin kullandığı suyun aslında yalnızca %20’si tüketilmektedir. Geri kalan %80’lik kısmı, genellikle arıtılmış atık su olarak çevreye geri dönmektedir. Şehirlerdeki betonla kaplı ve yalıtılmış yüzeyler tipik olarak, yağmur suyunu atık su ile birleştiği kanalizasyon ağlarına yönlendirmektedir. Bu da yağmur suyunun toprağa karışmasını ve gelecekte işimize yarayabilecek yer altı suyu depolarının bir parçasını oluşturmasını engellemektedir. Yağmur yüzey suyu ve atık su genellikle, şehirlerden uzaklarda bulunan nehirlere dönmeden önce su arıtma tesislerinden geçmektedir. Kentsel su sistemlerinde yapılan bazı değişiklikler ile, hem yağmur suyu hem de daha az kirlenmiş atık su şehirdeki su kullanıcılarına geri döndürülebilir.

Bu değişikliklerden biri de gri suyun tekrar kullanılmasıdır. Gri su, tuvaletler dışında banyolar, duşlar, lavabolar ve mutfaktan gelen atık su gibi evlerdeki tüm atık suları nitelemektedir. Bu su, doğrudan yerinde arıtılabilir ya da içme suyu  dışında bir amaçla   (örn. tuvaletlerdeki sifonlarda) arıtılmadan kullanılabilir

Şehirlerde ayrıca, bir çatıdan ya da otoyoldan gelen yağmur suları bir toplama konteynerinde toplanabilir ve bu sular tuvalet sifonları, araba yıkama ya da bahçe işleri gibi içme suyunun kullanılmadığı aktivitelerde kullanılabilir. Ayrıca bu yağmur suları doğrudan bir yer altı suyu enjeksiyonuna da yönlendirilebilir. Kentsel açık yeşil alanların sulanmasında kullanılan su kaynakları içerisinde yağmur suyunun depolanması yöntemi, suyun akılcı ve verimli  kullanımı açısından alternatif bir su kaynağı elde etme yöntemi olarak önerilebilir.

Yağmur suyunun toplanması ve depolanması yeni bir fikir gibi görünse de tarihsel olarak çeşitli medeniyetler  tarafından kullanılmış bir yöntemdir. Anadolu’da ortaya çıkarılan sarnıç kalıntıları da bunu kanıtlamaktadır. Bu sarnıçlar doğrudan yağmur sularını toplayarak ana su sistemini beslemektedir.

Kent yönetimlerinin kuracakları su toplama kanallarının yanında bireyler de “yağmur suyu toplama tankı” inşa ederek hem su faturalarını düşürebilirler hem de yağmur suyundan daha fazla yararlanabilirler. Bahçesi olan evler veya apartmanlar yaptıracakları su tankları ile bahçe ve çiçek sulamalarını, araç yıkamalarını şehir suyunu kullanmadan karşılayabilirler. Bu konuda Belediyeler de bireyleri özendirebilirler. Bu özendirme, Avustralya’nın Sydney Belediyesinde olduğu gibi birbirine komşu evlerin yağmur suları uygun bir noktaya yerleştirilecek yağmur suyu toplama tankında toplanabilir. Uygun kullanım ortamlarında kullanılabilir hatta gerekli arıtma yöntemleriyle birlikte içme suyu olarak ta kullanılabilir. Diğer yandan da şehir şebekesine olan talep önemli oranda düşürülebilmektedir.

Yapılan araştırmalar konutlarda uygulanan yağmursuyu depolanmasıyla önemli ölçüde su tasarrufu sağlandığını ortaya koymuştur.

 

 Akıllı Kentlerde Yenilikçi Su Yönetimine Geçiş Aşamaları

 

Avusturalya’daki kentlerin su kullanımı ve yönetimi dönemlerinin detaylı (tarihsel güncel ve gelecek ) araştırmaları Şekil 1 de verilen  kentlerin  6  farklı durumunu ortaya koymuştur.

Şekil 1. Su yönetimi iyi yapılan akıllı kentlere doğru geçiş  (18).

 

Şekil 1’de verilen 'Water Supply City', the 'Sewered City', the 'Drained City', the 'Waterways City', the 'Water Cycle City', and the 'Water Sensitive City'. kavramlarının yer aldığı çerçeve, suyu iyi yönetilen dirençli kentlere doğru bir  geçişin birbiri ardısıra gelen  sosyal, siyasi  ve teknolojik içeriklerini ortaya koymaktadır.

 

DÖNGÜSEL EKONOMİ VE KENTSEL SU YÖNETİMİ

 

Uzmanlar döngüsel ekonomiye geçişin bütün faydalarıyla birlikte önümüzdeki 10- 20 yılda gerçekleşeceğini düşünmektedir. Burada iş modellerinin, finans sisteminin, hukuk sisteminin adapte edilmesi, atığın atık olarak değil ama   bir ürün olarak görülmesi ,ihracat ve ithalat yasalarının buna göre değiştirilmesi gerekiyor. Böylece atıklar için yeni bir pazar oluşturulması mümkün görünmektedir. Döngüsel ekonomi aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadelede en büyük katkıyı verebilecek bir model olarak  kabul edilmektedir. 2017 yılında  Hollanda’da belirlenen hedeflere göre AB’nin 2050’ye kadar döngüsel ekonomiye geçmiş olması ve  2030’a kadar ise metal, fosil yakıt gibi ürünlerin girdisinin  %50 oranında düşürmesi gerekmektedir.

Kentlerde oluşturulacak yeni ekonomik yaklaşımlar kapsamında su da  döngüsel bir ortam içinde kullanılacaktır. Bu kullanım modeli Şekil 2 de verilmektedir.

Şekil 2.Kentlerde suyun döngüsel kullanımı (18-2016)

 

Kullanımı azalt: Farkındalığın arttırılarak kentsel ve evsel su kullanımının azaltılması

Verimliliği arttır: Su kullanımında teknik ve idari önlemler ile yeni yapılarda ve mevcut yapılarda su kullanımı verimliliğini arttır (Tuvalet,duş vb)

Suyu depola : Kentlerde sokak ve caddelerde akan su ile çatılardan gelen yağmur suyunu  kent  taşkınlarının  önlenmesi ve tekrar kullanılması amacıyla tanklarda ve depolarda topla.

Suyu Arıt:  Taşkın suyunu ve evsel gri atık suyu sulak alanlarda ve  kum filtrelerinde topla

Suyu Tekrar Kullan :Bu suyu kentsel kullanım suyu olarak veya kent çevresinde tarımsal

sulamada kullan

 

 

DEĞERLENDİRME

 

Sonuç olarak, suyu verimli kullanan  akıllı kentlerin yaratılması  su kullanım bilincinden  başlayan ve  atık suyun tekrar kullanılmasına kadar uzanan bütünsel bir planlama ile bir geçiş dönemine ihtiyaç duyar.  Bu dönemde  kapsamlı kentsel planlama ve bu planlara entegre edilebilecek  kentsel su yönetimi ilkelerinden daha fazla yararlanılmalıdır.

Suyu verimli  kullanan akıllı kent planlamasında su temini ,atıksu uzaklaştırma ve su kullanım sistemlerinde    ileri teknolojik  su dostu ekipmanların kullanılması önemlidir. Ancak bu evsel ölçekteki tedbirlerin yerel, bölgesel, kentsel  ölçeklere de taşınması yararlı olur.

Suyun yerel ölçekte akılcı ve verimli kullanılmasını sağlamak daha kolay olacaktır.

Özellikle nüfusu hızla artan mega kentlerde , uygun bölgelerden başlayarak  merkezi su temini sistemi yerine bölgesel su temini merkezleri ve katılımcı bölgesel  su hizmetleri yönetimi alternatifi incelenebilir.  Hızla artan kent nüfusu ,kirlilik ve iklim değişikliği  kentler için atık suyun tekrar kullanımını ve suyun bir çevrim içinde kullanılmasını  zorunlu hale getirmiştir. Ancak atıksu arıtımının bir ilk yatırım finansmanı bulma sorunu olduğu , bu kapasitenin  %70’inin gelişmiş ülkelerde olduğu az gelişmiş ülkelerin ise sadece %8’lik bir atıksu arıtma kapasitesine sahip bulundukları da gözardı edilmemelidir.

Bu nedenle az gelişmiş ülkelerde uygulanabilecek modeller konusunda da çalışmalar yapılmalıdır. Bu kentsel geliştirme projelerinin  çeşitli ölçeklerde uygulamaya başlayan ülkelerde başarıyla  tamamlanan projeler   “ düşük maliyetli kentsel adaptasyon stratejileri “ için çok önemli uygulama örnekleri oluşturabilir. Bu projelerden elde edilen deneyimlerle yeni çözümlere ulaşılabilmesi  imkanı artar.

Bu bilgi ve deneyimlerin toplanarak   daha büyük ölçeklerde iklim değişikliği riski  altında olan yerlerde uygulanmasına büyük ihtiyaç vardır. Bu projeler aynı zamanda kamuoyu duyarlılığı ve farkındalığı arttırılmasında da önemli bir rol oynarlar. Bu kısmi kentsel geliştirme programları suyu verimli kullanan akıllı  kentler yaratabilmek için de bir yaşayan laboratuvar ve göstererek anlatma altyapısı sağlarlar.

İklim değişiminin kentsel su temini ve kent selleri konularında olumsuz etkileri halihazırda dünyada ve ülkemizde yaşanmaktadır Kentlerimiz özelinde yaşanan tecrübelerin dışında ülkemizde bir önceki bölümde verilen azalan yıllık ortalama yağış eğilimi  bile kentlerimizin “Suyu Çok Verimli  Kullanan, sosyal ve toplumsal ilişkilerin gelişimini de dikkate alan Akıllı  Sosyal Kentlere” dönüşmesi için daha hızlı hareket edilmesi gereğini ortaya koymaktadır.

Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış