ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

Kuraklık Yönetimi ve Kuraklık Afet Riskinin Azaltılmasına İlişkin Temel Kavramlar ve Önlemler-Öneriler

Genel olarak kuraklık (kuraklık olayı), dünyanın herhangi bir bölgesinde ve herhangi bir zamanda, yağışın belirli bir süre uzun süreli ortalamanın, ortancanın ya da belirlenen bir normalin altında kalması sonucunda ortaya çıkan şiddetli ya da aşırı su açığı ya da hidrolojik dengesizliği tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Kuraklık, iklim değişimleri ile bağlantılı olarak (iklimin çeşitli zaman ölçeklerindeki kendi değişkenliği) oluşur ve ardışık birkaç yıl ya da daha uzun bir süre boyunca etkili olabilir. Temel olarak, şiddet, süre ve coğrafi yayılış bileşenleri ile nitelendirilebilen üç boyutlu bir doğa olayı olan kuraklığın tek bir tanımı yoktur. Günümüzde kuraklıklar, meteorolojik, tarımsal, hidrolojik ve sosyoekonomik kuraklık olmak üzere 4 ana gruba ayrılarak incelenir. Kuraklığın en genel tanımı, başta yazdığımız meteorolojik kuraklık için yapılandır. Kuraklık olaylarının,

(i) yeraltı suyunun çekilmesi ve azalması;

(ii) akarsu akımlarının azalması;

(iii) su kirliliği; toprak ve suyun tuzlanması;

(iv) toprağın yapay gübrelerle kirlenmesi;

(v) toprak erozyonu ve çölleşme riskinin artması;

(vi) yabansı çalılık yangınlarının ve orman yangını riskinin artması;

(vii) orman ve karasal sucul ekosistemlerin hasar görmesi ve biyoçeşitliliğin zayıflayıp azalması;

(viii) vejetasyonun ve tarımsal ekosistemlerin hastalık, zararlı, yangın ve rüzgar gibi diğer hasar verici etmen ve olaylardan daha fazla etkilenmesi (etkilenebilirlik düzeylerinin yükselmesi),

gibi çok sayıda çevresel, ekolojik, klimatolojik, hidrolojik, tarımsal, vb. etkileri vardır. Kuraklık olayları, özellikle Türkiye’nin batı ve güney bölgelerinde egemen büyük iklim durumundaki yazı kurak subtropikal Akdeniz ikliminin görüldüğü yarı kurak, kurakça yarı nemli ve yarı nemli arazilerde oluşan uzun süreli, şiddetli ve geniş alanlı kuraklıklar, arazi bozulumunun önemli olduğu çölleşme süreçlerine açık alanlarda, çölleşme süreçlerini hızlandırıp kuvvetlendirerek, çölleşme ile savaşım eylem ve etkinliklerini kısıtlar ve çölleşme riskini de arttırır. Bu makalede, kuraklık yönetimi ve kuraklık afet riskinin azaltılması kapsamında, kuraklık savaşımı, kuraklığa hazırlık ve kuraklık erken uyarı sistemleri vb. konulara ilişkin temel kavram ve önlemlerin bilimsel bir değerlendirmesi yapılarak temel önerilerde bulunmak amaçlandı.

1. İklim değişikliğini hesaba katan kuraklık yönetim planlarının ana bileşenleri ve strateji seçenekleri

Türkiye’nin hidroklimatolojisi (su iklimi) fiziki coğrafya etmenlerinin zenginliği, özellikle yeryüzü şekillerinin çeşitliliği ve kısa mesafelerde önemli düzeyde değişmesinin doğal bir sonucu olarak belirgin bir çeşitlilik sergilemektedir. Türkiye iklimi, kuraklık/nemlilik indislerinden biri, örneğin bir Aridite (coğrafi-klimatolojik kuraklık) İndisi (Aİ) kullanılarak incelendiğinde, Türkiye’de çölleşmeye eğilimli yarıkurak ve kurakça-yarı nemli arazilerin, ülke topraklarının yaklaşık % 30’unu kapladığı bulunur. 

Makalenin tümü için lütfen tıklayınız 

/uploads/editor/images/Tu%CC%88rkes%2C%20M%202023-Kurakl%C4%B1k%20Yo%CC%88netimi%20ve%20Afet%20Riskinin-230819-222956.pdf

Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış