ÜLKEDE SU BARIŞI DÜNYADA SU BARIŞI 

Genel

AB Taşkın Direktifi ve Meriç Nehri Havzası

Özdemir Özbay 27 02 2014 Avrupa Birliği taşkınlar konusuna son yıllarda taşkınların sıklığının ve yoğunluğunun artış göstermesinden dolayı daha fazla ilgi göstermektedir. AB  Su Çerçeve Direktif’inden altı yıl sonra, taşkınlarla ilgili yasal süreci başlatmıştır. Avrupa Birliği Komisyonu’nun 18 Ocak 2006’da teklif ettiği “Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetimi” başlıklı Taşkın Direktifi Avrupa Birliği Parlamentosu ve Bakanlar Konseyi’nin kararıyla 23 Ekim 2007 tarihinde kabul edilmiştir. Bu Direktif AB coğrafyasında taşkın yönetimi ile ilgili benimsenen genel ilkeleri ve yaklaşımları içermektedir. AB'de Son Taşkınların Zararları Sadece 1998 ve 2004 yılları arasında Avrupa’da 100’den fazla büyük taşkın meydana gelmiş, özellikle Tuna ve Elbe nehirlerinde felaketlere yol açmıştır. 700 kişinin yaşamını yitirdiği, yarım milyon insanın yerinden edildiği, 25 milyar Avro tutarında mali kayba neden olan taşkınlar özellikle 2005 yılında Avusturya, Bulgaristan, Fransa, Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Romanya’da bu rakamı da aşan zararlara yol açmıştır. 2003 Avrupa Çevre Ajansı Raporunda  , Çek Cumhuriyeti , Romanya ve Türkiye'nin son yıllardaki  taşkınlardan Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranı bakımından en olumsuz etkilenen üç ülke olduğu yer almıştır. Türkiye, AB Taşkın Direktifi’nin üye ülkeler Bulgaristan ve Yunanistan tarafından uygulanmasını yakından takip ederek, Direktif’e uyum için gerekli hazırlıkları yapmaktadır. AB Taşkın Direktifi AB Komisyonu, Taşkın Direktifi’nin amacını , taşkınların insan sağlığına, çevreye, altyapı ve yatırımlara olan zararlarının riskini azaltmak ve yönetmek olarak tanımlanmıştır.  Direktif taşkın ve risklerini çok yönlü sonuçları açısından ele alarak  değerlendirmektedir. AB Taşkın Direktifi, Su Çerçeve Direktifi’nin bütüncül yaklaşımıyla uyum içindedir. AB Su Çerçeve Direktifi nehir havzalarında  sınıraşan düzeyde eşgüdümlü politikalar öngörmektedir, AB Taşkın direktifinde özel olarak taşkınlara değinilmediği görülmektedir. Bu anlamda Taşkın Direktifi, Su Çerçeve Direktifi’ni tamamlayıcı nitelikte bir direktif olduğu söylenebilir. AB Taşkın Direktifi’nin sınıraşan sularla ilgili benimsediği yaklaşım Meriç Nehri havzası için  önemlidir. AB Komisyonu sınıraşan taşkınların ciddiyetini ve önemini  şöyle vurgulamaktadır; “Avrupa’daki birçok nehrin sınıraşan nehir olması, Avrupa çapındaki kararlı uygulamaların önemini artırmakta, taşkın korumayı ileri seviyelere taşıyabilmektedir. Nehir havzaları sadece Birlik içindeki politik sınırlarda bitmez; çoğu nehir havzası ve kıyı alanları farklı ülkelerle paylaşılmaktadır. Bu şartlar altında taşkın riskini sadece Birlik sınırları içinde değerlendirmek ve böyle bir yönetim yaklaşımı benimsemek teknik ve ekonomik olarak akılcı değildir.”     Direktifte AB'nin  Sınırını Aşan  Taşkınlar Konusu AB Taşkın Direktifi’nin AB sınırları ötesi uluslararası işbirliğini tanımlayan 8. Madde’sinde yukarıdaki tanımın hassasiyetine uygun  yaptırım içeren bir üslubunun olmadığı görülmektedir. Direktif’in  bu maddesine göre AB dışında olan komşularıyla sınır aşan taşkın yönetim planlarını yapmak üye ülkelerin sorumluluğundadır.Ancak bu maddenin  AB dışı kıyıdaşların aleyhine işleyecek bir sürecin kabul edilmesi olarak yorumlamak mümkün değildir. Çünkü ,Direktif 2011 yılı itibariyle taşkın riski taşıyan nehir havzalarında değerlendirme yapılması ve 2013’e kadar da ciddi taşkın riski taşıyan bölgelerde taşkın haritalamalarının yapılmasını öngörmektedir.  Direktif özellikle sınır aşan nehir havzalarında eşgüdümü ve geniş bir katılım ve işbirliği süreci sonucunda taşkın risk yönetim planlarının 2015’e kadar hazırlanmasını öngörmektedir.     4   Edirne Taşkını Meriç Havzasında Durum Meriç sınıraşan ve sınıroluşturan  nehir havzasında son yıllarda artan oranlarda ve sıklıkta meydana gelen taşkınlar nedeniyle ciddi sosyal ve ekonomik sorunlar yaşanmaktadır. Türkiye bu havzada mansap ülkesi konumundadır. Bu nedenle  tarımsal ve yerleşim alanları sellerden en büyük zararı gören kıyıdaş durumundadır. Meriç taşkınları Türkiye ,Bulgaristan ve Yunanistan'ı etkilemektedir. Ancak nehirlerin  Türkiye deki bölümleri çok kısa olduğu için Türkiye’nin   taşkın ikazı ve önlem almak için yeterli zamanı olmamaktadır. Bu nedenle de Türkiye  taşkına karşı önlem için taşkın tahmini ve gerekli ikaz süresi konusunda Bulgaristan tarafından gelecek olan bilgilere doğrudan bağımlı kalmaktadır. 2   Meriç Havzasının alt havzasında topoğrafya oldukça düz olup  taşkın önleme yapılarının inşaası için uygun değildir.Bu nedenle Yunanistan ve Türkiye,  taşkın zararlarının önlenebilmesi için bu bölgede nehir yatağı kenarlarına seddeler yapılmıştır. Yapılan bilimsel araştırmalar Bulgaristan’daki barajların uygun bir işletme ile taşkınların önlenmesinin mümkün olduğunu ortaya koymaktadır[1].Aynı araştırmada baraj işletmesinin hatalı yapılmasının yapay baraj taşkınları oluşturduğu belirlenmiştir. AB Taşkın Direktifi’nin AB sınırları ötesi uluslararası işbirliğini tanımlayan 8. Madde’si kapsamında Meriç taşkınlarının öncelikle ele alınması gereklidir.
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın

Sadece üyelerimiz yorum yapabilir, hemen ücretsiz üye olmak için Tıklayın

(E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır)
Yorumu Gönder
Henüz Yorum Yapılmamış